EÜ’de Postmortem Toksikoloji analizlerinin püf noktaları konuşuld

Efekan Üzer- Selin Sever

Etkinlikte, postmortem toksikoloji analiz sonuçlarının doğru yorumlanması, bu süreçte karşılaşılan zorluklar ve dikkat edilmesi gereken kritik noktalar derinlemesine ele alındı.

Postmortem Toksikolojinin tanımını yapan Uzm. Dr. Gökçe Karaman, “Postmortem adli toksikoloji, ölen bireyin vücudundaki toksik maddeleri ve bulguları mahkemelerde kanıt olarak sunan adli toksikolojinin özel bir dalıdır. Özellikle ölüm sonrası gelişen biyokimyasal değişiklikler, bu alandaki en önemli zorluklardan biridir. Ölümden sonra bakteriler vücutta aktif hale geliyor ve bu da etanol miktarında artışa neden olabiliyor. Fermantasyon sonucu alkol oluşabiliyor. Bu noktada, cesette tespit edilen alkolün kişinin kendisi tarafından mı alındığı yoksa bakteriyel üretim sonucu mu ortaya çıktığı sorusu gündeme geliyor. Alkol analizlerinde göz içi sıvısı artık standart bir örnek haline geldi. Bu sıvı, diğer dokulara göre daha az bozulmaya uğradığı için güvenilir sonuçlar elde etmemizi sağlıyor” dedi.

“Örneklerin uygun koşullarda taşınması önemli”

Otopsi sürecinin zamanlamasının ve örneklerin uygun şekilde alınmasının kritik önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Karaman, “Ölümden sonra otopsi ne kadar gecikirse, bakteriyel aktivite de o kadar artıyor. Özellikle kış aylarında karbonmonoksit zehirlenmesi vakalarıyla sık karşılaşıyoruz. Bu tür olgularda karboksihemoglobin düzeyi belirleyici oluyor. Örnekler uygun tüplere alınmalı, doğru şekilde korunmalı ve laboratuvara dikkatle ulaştırılmalı. Çünkü taşınma süresi, sıcaklık koşulları bile analiz sonuçlarını etkileyebiliyor” dedi