İZMİR’DEN YÜKSELEN SES: BİNALAR DEĞİL, ENGELLER YIKILSIN!
İzmir Kent Konseyi Homeros Salonu’nda düzenlenen "Afetlerde Engelliler: Erişebilirlik ve İletişim Sorunları" paneli, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenleri bir araya getirdi. İzmir Kent Konseyi Afetler Çalışma Grubu üyesi Handan Aşan’ın açılış konuşması ve sunuşu ile başlayan etkinlikte, Engelli Meclisi Başkanı Şirince Süzek kısa bir selamlama konuşması yaptı. Engellilerin afet yönetim planlarında artık dikkate alınmasını isteyen Süzek, binalar değil artık engeller yıkılsın diyerek katılımcılara teşekkür etti.
İZ-AFED Derneği Başkanı Servet Ertaş’ın moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte, engelli bireylerin afet öncesi, sırası ve sonrasında yaşadığı hak mahrumiyetleri ve çözüm yolları çok yönlü olarak ve kapsamlı bir şekilde ele alındı.
"Öncelik Afet Riski Gerçekleşmeden Önlem Almak"
Paneli organize eden ve moderatörlüğünü yapan İZ-AFED Başkanı Servet Ertaş, afetlerde toplumsal işbirliğinin önemini vurguladı. Özellikle yerel yönetimlerin sorumluluklarına dikkat çekti. Ertaş, “Esas önceliğimiz afet risklerini henüz gerçekleşmeden konuşarak, önlem alma kültürünü geliştirmektir. İzmir’i etkilemesi muhtemel afetlere karşı yerel yönetimleri Belediye Kanunu’nun 53. Maddesi doğrultusunda harekete geçirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Sosyal Hizmet Uzmanı Mahmut Akkın, afetlerde engellilerin bilinenden çok daha fazla sorunlar yaşadığını ve her engel türünün çektiği sıkıntıların birbirinden farkı olduğunu belirtti. Afet yönetim planlamasında tüm bu ayrıntıların dikkate alınarak planlama yapılması gerektiğini vurguladı.
Bayraklı’nın Sosyal Kırılganlık Haritası Çıkarıldı
Şehir Plancısı Helin Aydın tarafından sunulan çalışma, İzmir’in deprem riskine karşı en savunmasız bölgelerini bilimsel verilerle ortaya koydu. Analitik Hiyerarşi Süreci (AHP) yöntemiyle Bayraklı’daki 24 mahalleyi inceleyen Aydın, ilçenin deprem tehlikelerine karşı sosyal kırılganlığı en yüksek bölgesinin Nafiz Gürman Mahallesi olduğunu açıkladı. Aydın, kentsel planlama stratejilerinin bu kırılganlık verileri üzerinden şekillenmesi gerektiğini vurguladı.
"Erişilebilirlik Bir Lütuf Değil, Haktır"
İnşaat Mühendisi Mutlu Burak Paksoy, binaların afetlere dirençli inşa edilmesinin engellileri korumanın en etkili ve düşük maliyetli yolu olduğunu belirtti. Mevzuatın uygulanmasında ve denetiminde ciddi sorunlar yaşandığını ifade eden Paksoy, tüm teknik personelin engelli farkındalık eğitimlerinden geçmesi gerektiğini ve "Kırmızı Bayrak" uygulamasının tüm binalarda yaygınlaştırılmasının hayati önem taşıdığını söyledi.
Kriz Anında İletişim: CTERM Projesi
Prof. Dr. Burcu İlkay Karaman ise afet anlarındaki iletişim kopukluklarına dikkat çekerek, kriz çevirmenliği ve "Kriz Terim Bankası (CTERM)" projelerinin önemini anlattı. Sendai Çerçevesi doğrultusunda, engellilerin bilgiye erişimini engelleyen dilsel bariyerlerin kaldırılması ve katılımcı bir kriz dili oluşturulması gerektiği belirtildi.
Uygulamalı Eğitimle Afet Bilinci
Engelsiz Kızılay İzmir İl Başkanı Mekkiye Uludağ, engelli bireyler ve yakınlarına yönelik gerçekleştirilen "yaparak-yaşayarak öğrenme" odaklı eğitimlerden bahsetti. Uludağ, afet bilincinin yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunu ve bu eğitimlerin kurumsal güveni pekiştirdiğini ifade etti.
Sonuç Bildirgesinden Öne Çıkanlar:
Engelli bireyler afet planlama süreçlerinde "danışılan" ana paydaşlar olmalıdır. Afet sonrası kurulan modüler geçici barınma alanları (konteynır kentler vb.) tam erişilebilirlik standartlarına uygun hazırlanmalıdır. Profesyonel kurtarma ekiplerine özel gereksinimli bireyler için spesifik müdahale eğitimleri verilmelidir.