Engellilik, sadece engelli bireylerin ve ailelerinin değil; toplumsal boyutlarıyla
hepimizin ortak sorumluluk alanına giren bir konudur. Aziz milletimizin inanç
ve kültüründe yardımlaşma, dayanışma ve empati anlayışı her zaman güçlü bir
yer tutmuştur. Bir toplumun huzuru ve refahı, o toplumu oluşturan tüm
bireylerin mutluluğuyla mümkündür.

Engelli vatandaşlarımızın sosyal hayatın
her alanında aktif, görünür ve etkin olması ise toplumumuzu daha da
güçlendirecektir. Unutulmamalıdır ki en büyük engel; sevgisizlik ve
duyarsızlıktır. Bizler bu bilinçle, birlikte varız ve birlikte güçlüyüz.

Bu toplumsal anlayış, kamu politikalarımıza da yansımış; “Engelsiz Türkiye”
hedefi doğrultusunda yapılan yasal düzenlemeler ve uygulanan sosyal politikalar
sayesinde engelli vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıran önemli adımlar
atılmıştır. Sunulan hizmetlerin erişilebilir hâle gelmesi, fırsat eşitliğinin
güçlendirilmesinde önemli rol oynamaktadır.

İmkân sağlandığında spordan sanata, edebiyattan siyasete, eğitimden çalışma
hayatına kadar pek çok alanda büyük başarılara imza atan engelli
vatandaşlarımızın mücadeleleri ise hepimiz için ilham verici ve takdire şayandır.

Bu duygu ve düşüncelerle, 3 Aralık gününün toplumumuzda farkındalık
oluşturmasını temenni ediyor; tüm engelli vatandaşlarımıza sağlık, mutluluk,
başarı ve umut dolu bir gelecek diliyorum.