|
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği, Ziraat Katılım’ın ana sponsorluğunda Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen Festival, dördüncü gününde Tarık Zafer Tunaya Kültür Sanat Merkezi, Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi ve AKM Yeşilçam Sineması’nda gerçekleşen etkinliklerle sinema dünyasının güncel başlıklarını izleyicilerle buluşturdu.
Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde; Festivalin Tema Seçkisi kapsamında gösterilen yönetmenliğini Alkan Avcıoğlu’nun üstlendiği “Post Truth / Gerçek Ötesi” filmi hakikat kavramının günümüz dünyasında geçirdiği dönüşümü ele alırken; Yakın Plan Türkiye seçkisinde yer alan Necmi sancak imzalı “Ayşe” filmi bireysel bir hikâye üzerinden toplumsal gerçekliğe dokunan anlatımıyla izleyicilerden ilgi gördü.
Aynı merkezde düzenlenen “Meslekle Şöhret Arasında Oyunculuk” başlıklı söyleşide oyuncu Hakan Karsak, moderatör M. Emre Yapraklı eşliğinde oyunculuk mesleğinin sanatsal sorumluluğu, görünürlük ve şöhret kavramları üzerine deneyimlerini paylaştı.
Oyuncu Hakan Karsak, kısa filmlerin öneminin altını çizerek, 'Kısa film ve belgesel gösteren salonlara ihtiyaç var diyerek seslenmiştik. Bir tek Esenler Belediyesi ses verdi ve kısa film salonunu açtılar. Onlara teşekkür ediyorum” dedi.
HAKAN KARSAK: BİR TANE EVİM OLACAĞINA, 10 TANE DİKİLİ AĞACIM OLSUN
Tiyatro yaptığı dönemlerde çok zor yollardan geçtiğini anlatan Karsak “O dönemlerde konservatuvar sayısı 5'ti. Zor zamanlarda oyunculuk yaptım. Ama her zaman sinemayı yaşatmamız gerektiğine inandım. Bir tane daire alacağıma, 10 tane dikili ağacım olsun isterim. Her yıl mutlaka bir tane genç arkadaşımızın kısa filminde oynuyorum. Elimizden bu geliyor. Keşke üretim biraz daha artsa. Çok güzel bir coğrafyada bulunan, çok özel bir kültürümüz var; ama biz dünyadan kötü şeyleri alıp seyredebiliyoruz. Oysa ki bizim hamle yapmamız gerekiyor, bizim değil onların bizi seyretmesi lazım” dedi.
HAKAN KARSAK: OYUNCULUKTA ZOR ANLAR YAŞADIM, DUBLÖRÜM YERİNE BEN ATLADIM
Hakan Karsak, oyunculuğunda zor anlarda yaşadığını belirterek, 'Dublörüm yerine birinci kattan ben atladım. Sette çok kazalar olur. Eksi 15 derecede takım elbise ile oynadığım zamanlar oldu ' dedi.
Karsak, 'Türkiye'de setler zor. Şimdi bazı yasal süreçler çalışma koşulları düzeltilmeye çalışılıyor. O yüzden sinemacılara deli diyorlar; ama bu delilik değil, bu bir bakış açısı. Kimi derdini şiirle kimi şarkı ile anlatır. Aslında bizim ufkumuzu da yaşam biçimimizi de çok etkileyen bir faktör. O yüzden sinemanın desteklenmesi lazım.” dedi.
HAKAN KARSAK: ŞÖHRET İLE İLGİLENMİYORUM
Oyunculuk ile şöhret çoğu zaman karıştırılır diyen Hakan Karsak, 'Ben bir meslek erbabıyım. Taksi şoförü gibi, bu benim mesleğim. Biz, bunu meslekten çıkardığımız zaman tehlike başlıyor. Ün ve şöhretin ne olduğunu bilmiyorum; çok da ilgilenmiyorum. Ben işimi yapıyorum. Alkış beğeni benim için daha önemli” dedi.
Sinemada yapay zeka teknolojisinin kullanılması konusuna da değinen Karsak, yapay zeka efektlerinin hikayenin temeline zarar verdiğini düşündüğünü vurguladı.
Tarık Zafer Tunaya Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşen söyleşiler, festivallerin güncel durumunun ele alınmasını sağladı. “Festivallerde Neler Oluyor?” başlıklı oturumda TRT Sinema Müdürü Faruk Güven, Sinema Yazarı Deniz Yavuz, Sinema Yazarı Alin Taşçıyan ve Senarist-Yapımcı Suat Köçer; festival yapıları, seçki süreçleri ve sinema endüstrisindeki dönüşüm üzerine değerlendirmelerde bulundu. Aslıhan Saraçoğlu moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşi, sinema profesyonelleri ve izleyiciler tarafından ilgiyle takip edildi.
Festivallerin amacının insan insana temas kurmak olduğunu söyleyen Alin Taşçıyan, insanlar ile aynı havayı solumanın, aynı hissi yaşamanın gerçek iletişim olduğunu ve bu enerjinin çok zor yakalanan bir şey olduğu için keyfini çıkartmak gerektiğini vurguladı.
ALİN TAŞÇIYAN: YÖNETMENLER ARASINDAKİ ÇATIŞMA, ÇIKAR ÇATIŞMASI
Yönetmenler arasındaki çatışmaların genellikle çıkar çatışması olduğunun altını çizen Taşçıyan, genelin yararının ve uzun vadeli süreçlerin hedeflenmesi gerektiğini belirtti.
SUAT KÖÇER: FESTİVALLERİ DAHA İYİ HALE GETİRMELİYİZ
Festivallerin kurumsal olarak geleceğine dair sorulan soru üzerine Suat Köçer, bir bölgede festival yapılması için sosyolojik ve psikolojik altyapının olması gerektiğine dikkat çekerken festivallerin sayısının artırılmasındansa olan festivalleri korumak ve daha iyi hale getirmek gerektiğinin altını çizdi.
Taşraya film kültürünün entegre edilmesine yönelik gelen soru üzerine Köçer, yerel olarak film günlerinin veya gecelerinin yapılabileceğini, çok üst düzey bir hazırlığa gerek kalmaksızın, herhangi bir yarışma yapısı oluşturmadan sadece film gösterimi odaklı projelerin de oluşturulabileceğini söyledi.
FARUK GÜVEN: GEZEN SİNEMA PROJESİ ÇOK ÖNEMLİ
Ülkemizde film kültürünün ne durumda olduğu sorusunu yanıtlayan Faruk Güven, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘Gezen Sinema’ projesinin çok önemli olduğundan bahsetti ve bu projenin sinema kültürünü ve alışkanlığını daha geniş kitlelere yayma konusunda çok başarılı olduğunu vurguladı.
Festivallerin arasında niteliksel ayrım ve isimlendirmeler olmalı diyen Güven, bu yol ile festivallerin genel kalitesinin korunabileceğini belirtti.
DENİZ YAVUZ: FESTİVALLERDEKİ ÇEŞİTLİLİK ARTMALI
Festivalerdeki çeşitliliğin artması gerektiğini belirten Deniz Yavuz “Festivallerde çeşitlilik ne kadar artarsa görevini o kadar yerine getirmiş demektir. Ayrıca festivallerdeki yarışma ortamının etkisi gençlerin buraya ilgisini de artırıyor. Bu, çok önemli” dedi
Günün bir diğer önemli etkinliği olan “Yapay Zekâ: Yol Arkadaşı mı, Yol Ayrımı mı?” başlıklı söyleşi de yine Tarık Zafer Tunaya Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlendi. Usta Yönetmen Derviş Zaim, Yönetmen Alkan Avcıoğlu, Yönetmen Bekir Bülbül ve Yönetmen Ahmet Toklu, yapay zekânın sinema üretim süreçlerine etkilerini sanatsal, teknik ve etik boyutlarıyla ele aldı.
DERVİŞ ZAİM: YAPAY ZEKA DÜŞÜNMEYE BAŞLARSA KORKUN
Yapay zeka konusunda özellikle reklamcılık sektörünü büyük bir tehlikenin beklediğinin altını çizen Usta Yönetmen Derviş Zaim, yapay zekanın henüz düşünemediğini; düşünmeye başladığı zaman korkulması gerektiğini vurguladı. Zaim, makineye nasıl ahlak öğretileceği konusunun önümüzdeki günlerde düşünülmesi gereken önemli bir konu olduğunu da vurguladı.
Festivalin dördüncü günü, AKM Yeşilçam Sineması’nda gerçekleştirilen Tema Seçkisi gösterimi “Eternal You / Ebedi Sen” (Yön: Hans Block, Moritz Riesewieck) ile sona erdi. Yapay zekâ ile insan belleği arasındaki ilişkiyi sorgulayan film, izleyicilerden tam not aldı.
Esenler Film Festivali, dördüncü gününde de sinemayı teknoloji, toplum ve insan ekseninde ele alan programıyla kültürel ve düşünsel bir buluşma noktası olmayı sürdürdü.
|