İZMİR KÖYKOOP BİRLİĞİ 21 ARALIK KOOPERATİFÇİLİK GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

Gündem 21.12.2025 - 09:49, Güncelleme: 21.12.2025 - 09:54
 

İZMİR KÖYKOOP BİRLİĞİ 21 ARALIK KOOPERATİFÇİLİK GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

2025 yılı, Birleşmiş Milletler tarafından resmî olarak “Kooperatifçilik Yılı” ilan edilmiş ve sloganı “Kooperatifler Daha İyi Bir Dünya Kurar” olmuştur. Bu vesileyle, 21 Aralık Kooperatifçilik Günü’nü de kapsayan bu özel dönemde, kooperatiflerin topluma katkılarını, dayanışmayı ve sürdürülebilir kalkınmayı nasıl güçlendirdiğini vurgulamak istiyoruz.

2025 Uluslararası Kooperatifçilik yılı – Türkiye 2025-2029 Kooperatifçilik Strateji ve Eylem Planı 2025 yılı, Birleşmiş Milletler tarafından resmî olarak “Kooperatifçilik Yılı” ilan edilmiş ve sloganı “Kooperatifler Daha İyi Bir Dünya Kurar” olmuştur. Bu vesileyle, 21 Aralık Kooperatifçilik Günü’nü de kapsayan bu özel dönemde, kooperatiflerin topluma katkılarını, dayanışmayı ve sürdürülebilir kalkınmayı nasıl güçlendirdiğini vurgulamak istiyoruz. Birleşmiş Milletler’in Uluslararası Kooperatifler Yılı ilan etmesiyle Türkiye’de de 2025-2029 Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı yayınlanmıştır. Bu strateji ve eylem planında kooperatifler için özellikle finansal desteklerin artırılması, mevzuatın güncellenip kolaylaştırılması, kooperatiflerin dijital ve çevre dostu dönüşümünün desteklenmesi ve eğitim-farkındalık çalışmalarının artırılması öne çıkıyor. Yani kooperatiflerin hem ekonomik hem de sosyal olarak güçlenmesi ve sürdürülebilir hale gelmesi için pek çok adım planlanmış durumda. Ekonomik Eşitsizliklere Karşı Bir Dayanışma Modeli: Kooperatifçilik Bugün bütün dünyada yayılan ekonomik eşitsizlik ve gelir dağılımındaki adaletsizlik, ülkelerin ulusal istikrar ve güvenliğini tehdit eder noktalara gelmiş ve her ülke, çare arayışına girişmiştir. Kooperatifçilik “ekonomik demokrasi”nin en güçlü araçlarından biri olarak yeniden keşfedilmektedir. Sermayenin tekelleşmesi ve tüm refahın her geçen gün daha küçük bir azınlığın eline geçmeye başlaması ancak kooperatifleşmeyle dengelenebilecek bir tablo olarak görülmektedir. Birleşmiş Milletler’in 2025 yılını Kooperatifçilik yılı ilan etmesi, tesadüfi ya da keyfi değildir. Halkın üretim öznesi haline gelmek için bir araya gelmesi, dayanışma içinde örgütlenmesi demek olan kooperatifçilik, tüm 2 ekonomik sektörlerde hayata geçirilebileceği gibi, üretimin denetlenmesi ve iyileştirilmesine yönelik tüketici kooperatiflerine de alan açabilir. Kısacası kapitalizmin insanlığı sürüklediği uçuruma fren olabilecek en önemli direnç noktalarının anahtarı kooperatifçiliktedir. Türkiye bu konuda çok şanslı bir ülkedir. Geçmişi; imece, ahilik kültürü gibi köklü başarı hikayelerine dayanan kooperatifçiliğin iade-i itibarı pek çok ülkeye göre daha kolay olabilir. Paylaşma, dayanışma, birlikte karar alma kültürü olarak kooperatifçilik kolektif akıl ve ortak vicdanı besleyip büyütür. İzmir Türkiye’nin kooperatifçilik konusundaki en başarılı, en güçlü şehridir. 1971 yılında kurulan tarımsal kalkınma kooperatiflerinin çatısı İzmir Köy Koop Birliği güçlü kurumsal yapısı ile çiftçiye, toprağa, suya, tohuma, gıdaya el ele vererek sahip çıkmaktadır. Kooperatifler Samimi Destek Bekliyor Kooperatifçiliğin sadaka ekonomisinin bir aparatı olarak görülmemesi, iktidarın ya da yerel yönetimlerin vitrin süsü haline getirilmemesi gerekir. Kürsülerde alkışlanıp, üretim alanlarında, köylerde yalnız bırakılarak, hakkettiği bedellerin ödemeleri geciktirilerek destek verilmeyip, denetimlere boğularak ileriye götürülemez. En uzun gece 21 Aralık’ın en aydınlık günlerin müjdecisi olması isteniyorsa öncelikle; masa başında değil sahada kurulan, zorlu ekonomik koşullarda varlık mücadelesi veren kooperatiflerin ve birliklerin desteklenmesi gerekir. Bu samimi destek hem iktidarların hem yerel yönetimlerin görevi olmalıdır. Ancak hızlı ve etkili müdahale, ihtiyaçların, sorunların bölgeye göre değişiklik göstermesi sebebiyle yerel yönetimlerin ayrıca önemli bir misyonu vardır. Yerel yönetimler bölgelerindeki kooperatif ve birliklere eşit mesafede durmalı, kurumsal yapılarındaki sorumluluklarını adil yerine getirmelidirler. Yerel yönetimler krizlerle mücadelede kooperatifler ve birliklerle işbirliği içinde olmalıdır. Bu bilinç ve irade ile kooperatifçilik sadece bir ekonomik model olarak değil bir yaşam biçimi olarak hem 3 kalkınmanın hem toplumsal barış ve adaletin lokomotifi olacaktır. Kooperatifçilik; sadaka değil, vitrin süsü değil, seçim dönemi hatırlanacak bir başlık değildir. Kooperatifleri kürsülerde alkışlayıp, ahırda, ağılda, merada, üretim alanlarında yalnız bırakmayın. Kooperatifler; üreticinin emeğini, tüketicinin gıdasını, kentin geleceğini korur. Gıda krizine, yoksulluğa, iklim krizine karşı en güçlü yerel çözümler kooperatiflerdir. Ödemeleri geciktirmeyin Alım garantisi verin Keyfi denetimlerle üretimi durdurmayın Ayrımcılık yapmayın Kooperatiflere eşit ve adil davranın Kooperatifler yük değil, çözüm ortağıdır. 21 Aralık, en uzun gecede, aydınlık yarınlar için kooperatifleri yalnız bırakmayın. Kooperatifçilik; ekonomik demokrasi, toplumsal adalet ve dayanışmadır.
2025 yılı, Birleşmiş Milletler tarafından resmî olarak “Kooperatifçilik Yılı” ilan edilmiş ve sloganı “Kooperatifler Daha İyi Bir Dünya Kurar” olmuştur. Bu vesileyle, 21 Aralık Kooperatifçilik Günü’nü de kapsayan bu özel dönemde, kooperatiflerin topluma katkılarını, dayanışmayı ve sürdürülebilir kalkınmayı nasıl güçlendirdiğini vurgulamak istiyoruz.

2025 Uluslararası Kooperatifçilik yılı –
Türkiye 2025-2029 Kooperatifçilik Strateji ve Eylem Planı
2025 yılı, Birleşmiş Milletler tarafından resmî olarak “Kooperatifçilik Yılı”
ilan edilmiş ve sloganı “Kooperatifler Daha İyi Bir Dünya Kurar”
olmuştur. Bu vesileyle, 21 Aralık Kooperatifçilik Günü’nü de kapsayan bu
özel dönemde, kooperatiflerin topluma katkılarını, dayanışmayı ve
sürdürülebilir kalkınmayı nasıl güçlendirdiğini vurgulamak istiyoruz.
Birleşmiş Milletler’in Uluslararası Kooperatifler Yılı ilan etmesiyle
Türkiye’de de 2025-2029 Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı
yayınlanmıştır. Bu strateji ve eylem planında kooperatifler için özellikle
finansal desteklerin artırılması, mevzuatın güncellenip kolaylaştırılması,
kooperatiflerin dijital ve çevre dostu dönüşümünün desteklenmesi ve
eğitim-farkındalık çalışmalarının artırılması öne çıkıyor. Yani
kooperatiflerin hem ekonomik hem de sosyal olarak güçlenmesi ve
sürdürülebilir hale gelmesi için pek çok adım planlanmış durumda.

Ekonomik Eşitsizliklere Karşı Bir Dayanışma Modeli:
Kooperatifçilik
Bugün bütün dünyada yayılan ekonomik eşitsizlik ve gelir dağılımındaki
adaletsizlik, ülkelerin ulusal istikrar ve güvenliğini tehdit eder noktalara
gelmiş ve her ülke, çare arayışına girişmiştir. Kooperatifçilik “ekonomik
demokrasi”nin en güçlü araçlarından biri olarak yeniden
keşfedilmektedir. Sermayenin tekelleşmesi ve tüm refahın her geçen gün
daha küçük bir azınlığın eline geçmeye başlaması ancak
kooperatifleşmeyle dengelenebilecek bir tablo olarak görülmektedir.
Birleşmiş Milletler’in 2025 yılını Kooperatifçilik yılı ilan etmesi, tesadüfi ya
da keyfi değildir. Halkın üretim öznesi haline gelmek için bir araya
gelmesi, dayanışma içinde örgütlenmesi demek olan kooperatifçilik, tüm

2
ekonomik sektörlerde hayata geçirilebileceği gibi, üretimin denetlenmesi
ve iyileştirilmesine yönelik tüketici kooperatiflerine de alan açabilir.
Kısacası kapitalizmin insanlığı sürüklediği uçuruma fren olabilecek en
önemli direnç noktalarının anahtarı kooperatifçiliktedir. Türkiye bu
konuda çok şanslı bir ülkedir. Geçmişi; imece, ahilik kültürü gibi köklü
başarı hikayelerine dayanan kooperatifçiliğin iade-i itibarı pek çok ülkeye
göre daha kolay olabilir. Paylaşma, dayanışma, birlikte karar alma kültürü
olarak kooperatifçilik kolektif akıl ve ortak vicdanı besleyip büyütür.
İzmir Türkiye’nin kooperatifçilik konusundaki en başarılı, en güçlü
şehridir. 1971 yılında kurulan tarımsal kalkınma kooperatiflerinin çatısı
İzmir Köy Koop Birliği güçlü kurumsal yapısı ile çiftçiye, toprağa, suya,
tohuma, gıdaya el ele vererek sahip çıkmaktadır.

Kooperatifler Samimi Destek Bekliyor
Kooperatifçiliğin sadaka ekonomisinin bir aparatı olarak görülmemesi,
iktidarın ya da yerel yönetimlerin vitrin süsü haline getirilmemesi gerekir.
Kürsülerde alkışlanıp, üretim alanlarında, köylerde yalnız bırakılarak,
hakkettiği bedellerin ödemeleri geciktirilerek destek verilmeyip,
denetimlere boğularak ileriye götürülemez.
En uzun gece 21 Aralık’ın en aydınlık günlerin müjdecisi olması
isteniyorsa öncelikle; masa başında değil sahada kurulan, zorlu
ekonomik koşullarda varlık mücadelesi veren kooperatiflerin ve birliklerin
desteklenmesi gerekir. Bu samimi destek hem iktidarların hem yerel
yönetimlerin görevi olmalıdır. Ancak hızlı ve etkili müdahale, ihtiyaçların,
sorunların bölgeye göre değişiklik göstermesi sebebiyle yerel
yönetimlerin ayrıca önemli bir misyonu vardır. Yerel yönetimler
bölgelerindeki kooperatif ve birliklere eşit mesafede durmalı, kurumsal
yapılarındaki sorumluluklarını adil yerine getirmelidirler. Yerel yönetimler
krizlerle mücadelede kooperatifler ve birliklerle işbirliği içinde olmalıdır.

Bu bilinç ve irade ile kooperatifçilik sadece bir ekonomik
model olarak değil bir yaşam biçimi olarak hem

3
kalkınmanın hem toplumsal barış ve adaletin lokomotifi
olacaktır.
Kooperatifçilik;
sadaka değil,
vitrin süsü değil,
seçim dönemi hatırlanacak bir başlık değildir.
Kooperatifleri kürsülerde alkışlayıp,
ahırda, ağılda, merada, üretim alanlarında yalnız bırakmayın.
Kooperatifler;
üreticinin emeğini,
tüketicinin gıdasını,
kentin geleceğini korur.
Gıda krizine, yoksulluğa, iklim krizine karşı
en güçlü yerel çözümler kooperatiflerdir.
Ödemeleri geciktirmeyin
Alım garantisi verin
Keyfi denetimlerle üretimi durdurmayın
Ayrımcılık yapmayın
Kooperatiflere eşit ve adil davranın
Kooperatifler yük değil, çözüm ortağıdır.

21 Aralık, en uzun gecede, aydınlık yarınlar için kooperatifleri
yalnız bırakmayın.
Kooperatifçilik;
ekonomik demokrasi,
toplumsal adalet
ve dayanışmadır.

İzmir HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve izmir35haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.