NÜKLEER SANTRALLER ZİRVESİ İSTANBUL'DA BAŞLADI

  SİNOP VE TRAKYA'DAKİ NÜKLEER ENERJİ SANTRALLERİ İÇİN MİLLETLERARASI ANLAŞMALAR 2026 YILINA KADAR İMZALANABİLİR   Dünyanın önde gelen nükleer enerji etkinliklerinden biri olan 11. Nükleer Santraller Zirvesi - NPPES, İstanbul'da başladı. Zirve'nin konuşurken Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü Vekili Salih Sarı: “Sinop ve Trakya'daki nükleer enerji santrali projeleri için önümüzdeki yıl sonuna kadar milletlerarası anlaşmalara katılmayı planlıyoruz. Küçük Modüler Reaktörler de enerji planlamamızda önemli bir yere sahip” dedi   Ankara Sanayi Odası (ASO) ve Nükleer Sanayi Derneği (NSD) tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın destekleriyle hayata geçirilmesi 11. Nükleer Santraller Zirvesi - NPPES, 1 Temmuz 2025'te Hilton Bomonti Konferans Merkezi'nde başladı. Türkiye, Balkanlar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın en büyük nükleer enerji etkinliği olan NPPES, karar vericilerden nükleer enerjinin küresel oyunculara, yerli oyunculardan akademisyenlere tüm üyeleri bir araya getirildi. Zirve boyunca nükleer enerjinin gelişmesindeki rol ele alınırken, fuar alanında da sektörde yeni teknolojiler sergilendi.   NPPES'in açılışını; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü V. Salih Sarı, Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, Nükleer Sanayi Derneği Başkanı Alikaan Çiftçi , Akkuyu Nükleer A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı & Rosatom Şirketlerinden Rusatom Energy International CEO'su Anton Dedusenko, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Hasan Mandal ve Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Nükleer Enerji Teknoloji Kurumu (SNPTC) Başkan Yardımcısı Ma Mingjun gerçekleştirdi.   “Sinop projemizde yıl sonuna kadar önemli gelişmeler bekliyoruz” Enerji ve Elbette Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü V. Salih Sarı şunları söyledi: "Türkiye olarak, büyüyen ekonomimiz ve artan paramızla birlikte her yıl yaklaşık yüzde 4 oranında artan elektrikmizi karşılamak, miktarımızı azaltmak ve katılımlarımızı yerine getirmek için dört ayaklı bir enerjiyle enerjiyi dağıtıruz. Bunlar; enerji yatırımları, enerjiyi elde eden, yerel gaz kaynaklarımızın ve piyasadan enerji talebiyetir. Hedefimiz Akkuyu'nun biriminin 2028 yıl sonuna kadar elektrik üretimine başlanıyor. Akkuyu, tam kapasite devreye almayla yılda 35 milyar kWh elektrik üretecek, üretilen elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu karşılayacak, ayrıca nükleer enerjiden ve çok elektrik üretimi ilk 10 ülke arasında yetiştirilen yerin enerjisinden faydalanacak. Diğer taraftan Akkuyu, yılda yaklaşık 35 milyon ton karbon emisyonumuzu ve 7 milyar metreküp doğalgaz ithalatımızı da azaltmış olacak. Ayrıca, tüm yaşam sorunu boyunca devam edecek 50 milyar sorunu bir ekonomik katkı da sunacak. Bu da enerji arzının ekonomik yanı sıra flaş ve ekonomik hedeflerimize ne kadar önemli katkı sağladığını gösteriyor. 2053 yılına kadar 20 GW nükleer kapasiteye ulaşmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, biri Sinop ilimizin diğer üyesi Trakya'da olmak üzere iki büyük nükleer santral projesini daha yaşamak için sakinleştirilmeye kararlılıkla devam ediyoruz. Şu anda Sinop sahasında gerekli saha etütlerini tamamladık, ilgili kurumlardan ÇED ve saha onaylarını aldık, teknoloji sahibi ülkeler ve şirketlerle görüşmelerde önemli mesafeler kaydettik. Sinop projemizde bu yıl sonuna kadar önemli gelişmeler bekliyoruz.”   Trakya santralimizden 2035 yılından hemen sonra ilk elektriği üretmeyi öngörüyoruz Salih Sarı sözlerine şöyle devam etti: "Trakya sahamızda ise saha etütlerimize ve yine teknoloji sahibi ülkelerle görüşmelerimize hızla devam ediyoruz. Bu bağlantılar sonucunda; Sinop santralimizden 2035 yılından önce, Trakya santralimizden ise 2035 yılından hemen sonra ilk elektriği üretmeyi öngörüyoruz. Rekabetçi elektrik fiyatına sahip ve istediğimiz hedeflerimizle uyumlu teklifler gelirken yıl sonuna kadar bu projeler için milletlerarasını planlıyoruz. SMR'lar da enerji planlamamızda önemli bir yere sahip, SMR projelerinin özel sektör yatırımıyla kurulumunu ve yerli üretim teşvikini sağlayacak, lojistik ve stratejik altyapı geliştirme hizmetlerini de sürdürüyor. Bu yıl boyunca bu hizmetleri tamamlamayı ve 2030 yılına kadar bu teknolojileri kazandırmayı hedefliyoruz.”   “Yeni bir araştırmayı daha iyi hale getirmeyi planlıyoruz” Sarı da sözlerine şunları ekledi: "Türkiye olarak uzun süre sağlanan; yerli radyoaktif hammadde kaynaklarımızı en etkin şekilde değerlendirerek nükleer santraller için gerekli yakıtın tedarikini satın almak, nükleer enerjinin her alanda kendi başına yeter bir sanayiye ulaşmayı, aynı zamanda bu alanda teknolojiye devam eden ve uluslararası arenada söz sahibi bir ülkeyi olmayı hedefliyoruz. Şehirler sunacak bir araştırmayı daha iyi planlamak.Bunun yanı sıra; yerli sanayimizin Akkuyu projesinde bilgi ve deneyim, diğer nükleer santrallerimizde daha fazla olmak üzere, kriz halinde birleştiğiniz da en önemli gayemiz. adımlar atmayı planlıyoruz.”   “NUKSAK-2 ile teknolojiye dayalı güçlü bir yerli sanayinin yaygınlaşmasını amaçlıyoruz” Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç: “Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin ardından Sinop ve Trakya'da planlanan projelerle birlikte, odaklı 2040 yılına kadar 20 bin megavat hedefe ulaşmayı hedefliyor. Özellikle Küçük Modüler Reaktörler (SMR), nükleer enerjide güvenli, güvenlik ve maliyet avantajı sağlayan kritik bir rol oynar. Akkuyu projesinin yerelleştirilmesi kapsamında firmalarımıza uluslararası nükleer bağlantıların bulunmadığı için desteklenir. 75'te sanayicimizin başlangıcı ile ilk aşamasını tamamladığımız NÜKSAK, nükleer enerji alanında çok önemli deneyimler edinmemizi sağlıyor. Başlattığımız NÜKSAK-2 ile yeni bir döneme giriyoruz. Artık hedefimiz daha fazla yerli firmayı oluşturmak, sektöre ulaşmak ve sadece üretim değil, teknolojiye dayalı güçlü bir yerli sanayi odaklı da hedefliyoruz. NPPES, yerli sanayimizin nükleer enerji alanlarının özeti, tedarik zincirinde daha etkin rol alınması ve teknoloji transferinin çalıştırılması için hayata geçirildiği en somut platformlardan biri. Sanayimizin rekabet gücünü artırmak ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için nükleer enerjinin kritik kapsamı çok iyi planlı ve bölgedeki tüm kullanıcılarla iş birliğimizi daha da güçlendirerek çalışmaya devam ediyoruz.”   “Türkiye nükleer enerjide ihracatçı bir ülke olacak” Nükleer Sanayi Derneği Başkanı Alikaan Çiftçi ise değindi: “ Türkiye'nin nükleer enerji yolculuğu artık sadece bir üretim sorunu değil; aynı zamanda uluslararası itibarı, teknolojiye dayalı kalkınmayı ve bölgesel etki şekillendiren çok aşamalı bir stratejiye dönüştü. Bu teknoloji, Türkiye'yi yalnızca enerji üreten bir ülke değil, aynı zamanda nükleer teknoloji ve mühendislik yapan bir aktör haline getiriyor. Nükleer Santraller Zirvesi Türkiye'nin nükleer enerji yolculuğunda bir beyin fırtınası ve güç platformu haline geldi.   Çiftçi, Nükleer Sanayi Derneği adına önemli bir gelişmeyi de paylaştı: "Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) Yönetim Kurulu'nun davetiyle, Nükleer Sanayi Derneği olarak hükümet dışı kuruluşlar listeye dahil edildi. Bu gelişmeyle birlikte, Derneğimiz Türkiye'nin yerli nükleer enerji sanayisini uluslararası platformlarda temsil etme görevini daha da güçlenerek sürdürecek."   “İTÜ olarak Küçük Modüler Reaktörler için araştırma yürütüyoruz” İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Hasan Mandal Hasan Mandal ise şu sözlere dikkat çekti: "Nükleer enerji karbon azaltımı ve endüstriyel dayanıklılık politikası için sürdürülebilir ve güvenilir enerji politikasının temel taşı olarak öne çıkıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızca yayımlanan 2030 Sanayi ve Teknoloji Strateji Belgesi, "Nükleer Teknoloji Geliştirme Parkı"nın kullanımını öngören bir sürdürülebilirlik sağlıyor. çıkarılabilir bir alıcı değil, bilgi ve çözüm üreten, ülkede bulunan ulusal bir tutarlılık olarak görüyoruz.İTÜ olarak nükleer inovasyon ekosistemini daha da güçlendirecek “Ulusal Araştırma Altyapısı”na yatırım yapmaya hazırlanıyoruz.” dedi. Dünya çapındaki SMR'lar ve Mikro Modüler Reaktörler (MMR) gibi sistemlerle nükleer enerjinin yeniden tanınabildiğina dikkat Mandal: İTÜ'deki akademik ekiplerin fiziği ve termal-hidrolik, nükleer reaktörler ve yakıt çevrimleri, nükleer güvenlik ve siber güvenlik, radyasyonla mücadele, yönetim ve aktarım aralığı, SMRna hedef veri tasarımları ve sağlıklı enerji sistemleriyle ilerlemeyi sürdürmek. Mandal sözlerine şunları ekledi: "Amacımız sadece piyasaya sürülmüyor; aynı zamanda hızlı bir şekilde küresel bir aralıkta çalışabilecek, nükleer mühendisler, kapsamlıler ve sistem düşünenler istihdamı. Bu noktada NPPES, bilgi paylaşımı, iş birliğinin aralıkları ve sürdürülebilir bir yol haritaları buluşmak için ve kritik bir platform sunuyor. "   Bir asırlık iş birliğinin sağlanmasını attık Anton Dedusenko, Akkuyu Nükleer A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı & Rosatom Şirketlerinden Rusatom Energy International CEO'su : "Türk partnerlerimizle birlikte ülkede tamamen yeni bir yüksek teknoloji endüstrisi kuruyor ve bunun için gerekli altyapı ile yüksek kapsamlı uzman kadroyu ayrılmış. Böylece Türkiye, ulusal çekirdek sektörlere yönelik yol haritası oluşturmak ve saha deneyimi ile birikmiş uzmanlığa dayalı yeni nükleer santral projelerini hayatta kalmak için gerekli temel ön plana sahip oluyor. paylaşımda bulunmaması, tartışma ve gelecekte planlar yapma platformu sunmasıdır” diye konuştu.   SNPTC: “Türkiye'nin enerjisine katkı sağlamayı sürdüreceğiz” Dünyanın sıfır karbona ulaşması önemli katkılarda bulunduğu Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Nükleer Enerji Teknoloji Kurumu (SNPTC) Başkan Yardımcısı Ma Mingjun üyelerine aktarıldı: “Çin Devlet Enerji Yatırım Kurumu (SPIC) olarak Yeşil Değerler Yaratmak” misyonumuz doğrultunda bugün, 265 GW'lık toplam kuruluş gücümüzün yüzde 72'si temiz enerji kaynağından sağlanıyor; Dünya çapında en büyük temiz enerji üreticisi konumundayız. SPIC'in bir yan kuruluşu olan Devlet Nükleer Güç Teknolojisi Kurumu (SNPTC) üyesi şirketlerin 2025 yılında devredilen ve inşa hâlindeki 20 adet üçüncü nesil EPC yüklenici olarak görev aldı. Nükleer enerji, temiz enerji kaynaklarından biri ve küresel enerji bölmesinde hayati bir role sahiptir. Türkiye de yakında nükleer enerjiden beslenen bir ülke olacak. İşte bu nedenle NPPES büyük önem taşıyor: Nükleer endüstrinin tüm katılımcılarına en iyi teknolojileri, ürünleri ve uygulamaları tutma, öğrenme ve paylaşma fırsatı sunuyor. Türkiye, büyük bir ekonomiye ve artan enerji talebine sahip bir pazar oluşturuyor. SPIC olarak biz de bu önemli pazarda aktif rol alımları. 2022'de ticari işletmeye giren 1.320 MW kapasiteli Hunutlu Termik Santrali, Türkiye'de Çin'in en büyük doğrudan yatırım projesi. 2023'teki şiddetli depremin ardından bile santral sürekli olarak bölgede enerji ve yardım faaliyetleri desteklendi. Bu yıl Mart ayında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Dr. Zafer Demircan'ı Pekin'de ağırladık. Yapıcı görüşmelerde bulunarak esnek ve nükleer enerji projelerinde iş birliğimizi derinleştirme kararı verildi. Türk ortaklarımızla birlikte, Türkiye'nin enerjisine katkı sağlamayı sürdüreceğiz” diye konuştu.   INPPES Fuarcılık tarafından hayata geçirilen 11. Nükleer Santraller Zirvesi'nin uluslararası resmi destekçileri arasında; Kore Nükleer Derneği, Çin Nükleer Enerji Derneği, Fransız Nükleer Derneği ve Bulgar Atom Forumu da yer alıyor.     11. Nükleer Santraller Zirvesi hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz www.nuclearpowerplantsexpo.com adresini ziyaret edebilirsiniz.