Üniversite gençliğinin müzik karnesi belli oldu!
Üniversite gençliğinin müzik karnesi belli oldu!
Üsküdar Üniversitesi'nin 72 üniversiteden 469 öğrenciyle gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, Türkiye'deki gençlerin müzikle olan ilişkisine ilişkin bilgilerle ilgili bir gerçeği ortaya koydu. Gençler müziğini bir yaşam tarzı olarak benimserken, enstrüman çalmaya ve müzik üretmeye devam ediyor.
Üsküdar Üniversitesi'nin 72 üniversiteden 469 öğrenciyle gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, Türkiye'deki gençlerin müzikle olan ilişkisine ilişkin bilgilerle ilgili bir gerçeği ortaya koydu. Gençler müziğini bir yaşam tarzı olarak benimserken, enstrüman çalmaya ve müzik üretmeye devam ediyor.
Dinlemede "Pekiyi", çalmada ve üretimde "Zayıf"!
Onu 10 gençten 9'u her gün müzik dinliyor!
Türkiye'deki üniversite gençliğinin müzik yelpazesini mercek altına alan Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nün araştırması, dikkat çekici sonuçlar sundu. 72 üniversiteden 469 öğrenciyle birlikte özetlenen bilgilere göre, her 10 gençten 9'u her gün müzik dinliyor, hatta günün bir kısmını 5'ten fazla zamanını müzikten ayırıyor. Araştırmaya göre, müzik müziğini bir yaşam tarzı olarak benimserken, enstrüman çalmaya ve müzik üretmeye uzaklıkta duruyor.
Gençler, müziğe en çok cep telefonları üzerinden, kendi hazırladıkları çalma listeleriyle veya YouTube ve Spotify gibi platformlar aracılığıyla ulaşıyor. Katılımcıların yüzde 66,4'ünün ders çalışırken veya farklı bir iş yaparken müzik dinlediği belirlendi.
Gençlerin müzikle olan ilişkilerinin tüketici pozisyonlarından üretici pozisyona taşımanın genişlemesini vurgulayan Sosyolog Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “Sanat ve müzik kültürünün yalnızca bireysel gelişimini desteklemekle kalmamakta, aynı zamanda toplumsal uyumun ve barışın inşasında da önemli bir rol üstlenmektedir.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi'nin 72 üniversiteden 469 öğrenciyle gerçekleştirdiği kapsamlı araştırma, Türkiye'deki gençlerin müzikle olan ilişkisine ilişkin bilgilerle ilgili bir gerçeği ortaya koydu. Gençler müziğini bir yaşam tarzı olarak benimserken, enstrüman çalmaya ve müzik üretmeye devam ediyor.
Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr.
Katılımcıların yüzde 71,3'ü herhangi bir enstrüman çalmıyor
72 üniversiteden 469 öğrencinin değişmesiyle birlikte, popüler ve çok tercih edilen Türk müzik türleri arasında pop, rock ve rap; yabancı müzikte ise Batı popu, rock, klasik müzik, tekno ve caz öne çıkıyor. Bu tercihler, gençlerin hem yerel hem de küresel müzik gruplarına açık bir biçimde yöneldiğini gösteriyor. Bununla birlikte, gelişmelerin müziğinin yoğun ilgilerine rağmen, bu ilginin uygulamanın yansıması ortaya çıkıyor. Katılımcıların yüzde 71,3'ü herhangi bir enstrüman çalmadığını, yüzde 63,7'si ise herhangi bir müzik eğitimi almadığını belirtti.
Araştırmanın yöntemi ve demografik bulgular
Toplam 32 sorudan oluşan katılanların önemli bir kısmı İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerdeki devlet ve vakıf üniversitelerinde eğitim görüyor. Bunun yanı sıra İzmir, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya, Muş ve Rize gibi farklı bakanlıkların üniversite bölümleri de kapsamlı olarak alınırken, ülkelerin yüzde 44,2'si metropolde yaşadığını belirtirken, yüzde 38,8'i büyükşehirde ikamet ettiğini ifade etti.
Cinsiyet durumu genel olarak değerlendirildiğinde kadınlar yüzde 66,2'sini, yüzde 33,8'ini ise erkekler oluşturuyor.
Onu 10 gün orada 9'u dinliyordu!
Araştırma sonuçları, günlük yaşamında vazgeçilmez bir yer edindiğini ortaya koyuyor. Katılımcılara yöneltilen “Gün içinde ne sıklıkta müzik dinlersiniz?” sorusuna verilen yanıtlar, artık sadece bir hobi değil, bir yaşam tarzı halinde geldiğini gösterdi. Verilere göre; merkezde yalnızca yüzde 1,4'ü hiç müzik dinlemediğini belirtti. Yüzde 22,5'i gününün büyük bir kısmı müziğin dinlendiğini ifade ederken, yüzde 19,5'i günde ortalama 1 saat, yüzde 20,9'u 2 saat, yüzde 11,1'i ise 3 saat müzik dinlediğini söyledi. Hatta yüzde 5,4'lük bir kesim günde 5 saatten fazla müzik dinliyor.
Dijitalde cep telefonu ilk sırada!
Gençler, müziğe en çok cep telefonları (yüzde 40,9) üzerinden, kendi hazırladıkları çalma listeleriyle veya YouTube (yüzde 28,3) ve Spotify (yüzde 17,7) gibi platformlar aracılığıyla ulaşıyor.
Araştırma kapsamında elde edilen veriler, kadınların yüzde 52,6'sının müzik dinlemek için özel bir ortam seçmediğini ortaya koydu. Yalnız birleştirilmiş kulaklıkla müzik dinlemeyi tercih edenler yüzde 17,6'yı oluştururken, yalnız bir çekilmiş hoparlörler ile müzik dinlemeyi tercih edenlerin sayısı yüzde 13,6 olarak tespit edildi. Katılımcılar arasında kalabalık kulaklıklarla müzik dinleyenler ise yüzde 10,3'ü oluşturdu.
Hangi duygu durumunda müzik tercihlerine ilişkin veriler, büyük çoğunluğun (yüzde 81,3) çeşitli ruh haline göre müzik dinlediği ortaya çıktı. Bunun dışında yüzde 8,9'u özellikle rahat olduğu zamanlarda tercih ederken, daha küçük bir grup da müziği mutlu, sinirli ya da sıkkın olduğu zamanlar dinlediğini belirtti.
Ders çalışırken, uykuda da dinliyorlar!
Araştırmanın verileri, yüzde 66,4'ünün ders çalışırken veya farklı bir iş yaparken müzik dinlediğini öne çıkarken, yüzde 27,9'unun da müzik dinlemediğini ortaya koyuyor. Günün hangi saatinde müzik dinlendiğine ilişkin soruda ise yüzde 57,5'i günün bütün vakti müzik dinlediğini belirtti. Daha çok akşam saatlerinde müzik dinlediğinin oranı yüzde 16,5 iken daha çok sabah saatlerinde müzik dinleyenlerin izlediği yüzde 8,4 ortaya çıktı. Araştırmanın bir diğer bulgusu ise yüzde 51,8'inin bazı geceler müzikle uyuduğu tarafta. Geceleri müzik olmadan uyuyanların oranı yüzde 34,4 iken, müzik dinleyerek uyuya kalanların yüzde 13,8 olduğu tespit edildi.
Müzik eğlencesinden öte, dilden anahtarı
Araştırma kişileri üniversiteli insanlar için müzik yalnızca bir arka plan sesi değil; ayrıntıların dili, kişiliğin aynası ve iç dünyayla kurulan en güçlü bağ olduğu gözlerin önünde seriliyor: Katılımcıların yüzde 35,1'i, müziği “duygu yoğunluğu” ile özdeşleştiriyor. Yüzde 18,2'si müziği “bir yaşam tarzı” olarak okurken, yüzde 17,1'i müzik için bir “eğlence” aracı. Yüzde 12,5'lik bir kesim için müzik, “dinlenme ve gevşeme” anlamını taşıyor. Yüzde 8,4 müziği ise doğrudan “huzur” ile bölünüyor.
"Her tür müzik müziğim" diyenlerin oranı yüzde 50'nin üzerinde!
Araştırma sonuçları, gençlerin belirli türlere gevşemediğini; hem Türkçe hem de yabancı müzikte geniş bir yelpazeyi benimsediğini gözlere seriyor. Katılımcıların yüzde 17,1'i pop dinlemeyi tercih ederken, rock performansını tercih edenlerin oranı ise yüzde 10 olarak belirlendi. Rap (yüzde 4,6), Türk sanat müziği (yüzde 4,1) ve Türk halk müziği (yüzde 3) gibi türler ise daha düşük oranda temsil ediliyordu. Türkçe müzik dinlemediğini gösterenlerin oranı da (yüzde 3) oldukça düşük düzeyde kaldı. Yabancı müzik tercihlerinde ise Batı pop müziği yüzde 36,9 ile ilk sırada yer aldı. Bunu Batı rock müziğini (yüzde 10,8) ve Batı klasik müziğini (yüzde 8,7) takip etti. Caz ve tekno müzik türleri sınırlı sayıdaki dinleyici kitlesine sahipken, Batı müziği dinlemediğini gösterenlerin oranı yüzde 20,6 ile dikkat çekti. Veriler üniversite gençlerinin hem Türkçe hem yabancı müzikte çeşitliliğe açık olmasına karşın, bireysel beğeni farklarıyla bazı türlerin öne çıktığı ortaya çıktı.
Gençlerin kulaklarında kim var?
Yapılan araştırma, Türkiye'nin ve dünyadaki müzik sahnesinden hem efsaneleşmiş hem de güncel isimlerin gençlerin bir araya gelerek yerleştiği ortaya çıkıyor. En çok sevilen Türk sanatçıları arasında Sezen Aksu, Cem Karaca, Barış Manço, Teoman, Mabel Matiz gibi isimler öne çıkarken; yabancı sanatçılarda ise Adele, Lana Del Rey, Rihanna, The Weeknd gibi isimlerin tercih edildiği görüldü
Enstrümanla temas yok denecek kadar az
Araştırma gençlerin yoğun şekilde tükettiğini ancak üretim kapsamı düzeyinde katılımını ortaya koyuyor. Katılımcıların tam yüzde 80,2'si herhangi bir enstrümanı çalmadığını belirtti. Katılımcıların büyük kısmının (yüzde 71,3) herhangi bir enstrümanın çalmadığı tarafta bilgi verdi. Araştırma, sahipleri arasında bulunanların ise gitar (yüzde 7,6), piyano (yüzde 4,1) ve saz (yüzde 1,1) gibi enstrümanlara yöneldiğini gösteriyor.
Katılımcılar arasında daha önce hiçbir enstrüman eğitimi almayanlar yüzde 63,7 ile daha yaygınken, daha önce müzik okulunda/kursunda eğitim alanları yüzde 14,1, özel ders alanları ise yüzde 10 olarak tespit edildi. Yüzde 7,3'lük bir kısım ise kendi emekleriyle enstrüman çalmayı öğrendiğini belirtti.
Gençlerin arkadaşlarıyla müziğiyle yakın, aileleriyle uzak
Araştırma verileri, üniversitelerin müziklerini daha çok arkadaşlarıyla çevresiyle paylaşırken, aile ortamında bu iznin oldukça sınırlı tutulduğu gösteriliyor. Katılımcıların yüzde 34,4'ü meslektaşlarıyla yılda birkaç kez müzik etkinliklerine katıldıklarını belirtirken, bu etkinliklere sık sık gidenlerin oranı yüzde 17,3'te kaldı. Buna karşılık, ailesiyle birlikte yılda birkaç kez etkinliğe gidenlerin oranı yüzde 8,4, sık sık gidenlerin oranı ise yalnızca yüzde 1,9 gibi oldukça düşük bir seviyede. Katılım yüzde 32,2'i hiçbir müzik etkinliğine katılmadığını ifade etti.
“Ailenizle birlikte söylediğiniz bir şarkı var mı?” sorusuna sadece yüzde 38,9'u “evet” yanıtını verirken, yüzde 59'u aile içinde böyle bir müzik paylaşımının hiç yaşanmadığını söyledi
Gençler Türk dünyasının ezgilerine kapı aralanıyor
Araştırma olanağı, gençlerin sadece batıya değil, Türk dünyasının zengin melodilerine de kulakların ortaya çıktığını ortaya koyuyor. Yüzde 44,7'si Türk Cumhuriyetlerine ait müzikleri dinlediğini belirtirken, yüzde 34,1'lik bir kesim bu müziklerle karşılaşılıyor ancak bunun farkında olmadığını ifade ediyor. “Türk Cumhuriyetlerinden en çok hangi ülkedeki sanatçılarını dinliyorsunuz?” sorularına verilen yanıtlar düzeliyor, Azerbaycanlı sanatçıların diğer performanslarıyla karşılaştırıldığında daha fazla ilgi görüldüğü anlaşılıyor. Katılımcıların yüzde 36'sı Azerbaycan kökenli sanatçıları dinlediklerini belirtirken, Kazakistan (yüzde 5,1), Özbekistan (yüzde 2,2) ve Kırgızistan (yüzde 1,6) kökenli sanatçılar daha sınırlı bir dinleyici kitlesine ulaşabiliyor.
Gençlerin en çok dinledikleri sanatçılar arasında Azerbaycan'ın ünlü ses sanatçıları Raşid Behbudov ve Şevket Alekberova ile Kazakistan'dan güçlü sesiyle dünya çapında kazanan ün kazanan Dimash Kudaibergen öne çıkıyor.
Türk toplumunun müzik düzeyindeki algısı ne?
Araştırma kapsamındakilere yöneltilen “Sizce Türk toplumunun müzik kültürü ne düzeyde?” Programın, gençlerin bu alandaki bireysel değerlendirmelerine ışık tutuldu. Katılımcıların yüzde 60,7'si müzik kültürünün orta düzeyde olduğunu ifade ederken; Bu bulgu, düzenli yaşamda biçimsel olarak yaygın olarak tüketildiği ancak kültürel derinlik ve bilgi açısından sınırlı tutulduğu görülüyor. Toplumun müzik bilgisi yüksek düzeyde bulanların oranı yüzde 20,9 iken, bu oran Türkiye'de müzikle ilgili olumlu bir genel algının hâlen varlığının devam ettiğine işaret ediyor.
Gençler daha çok teknolojik konumda kalıyor
Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, üniversite gençliğinin müzikle olan ilişkisine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Prof. dedi.
Müzik sadece sanat değil, ruh sağlığı ve toplumsal barışın da teminatı
Gençlerin müzikle olan ilişkilerle ilgili sektörlerden ekonomik operasyonların taşınmasını vurgulayan Prof. Dr. Bunların daha üretken ve paylaşımcı bireyler olarak gelişmiş olduğu, sağlıklı ve sağlıklı ortaya çıkmaları sayesinde daha yaratıcı ve üretken olmaları desteklenmektedir. Şekilli şekiller tamamlandı.
İstanbul HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.


