TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Manisa fayı analizi değerlendirmelerde bulundu.

Şenhisar, “TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Manisa İl Temsilciliği Manisa Fayı ile ilgili değerlendirme, Spil Dağı'nın kuzeyinden geçen eğim atımlı normal fay olan, 40 km uzunluğunda iki segmenten oluşan, Gediz grabeninin kuzeybatı kolunda Turgutlu ile Manisa batısındaki Muradiye arasında yer alan Manisa fayının M6.8 büyüklüğünde bir deprem üretmiş olacağını varsayalım. Bu durumda eğim açısı 65 derece olan fayın yüzey kırığı, Spil Dağı kuzeyinden geçen fayın tam 7 km kuzeyinden, Manisa Ovasından çıkmaya çalışır. Yani Manisa fayı üzerinde yer alan yapıların altından yüzey kırığı çıkmaz. Bu nedenle fay ve deprem parametrelerini belirlenmeden, MTA diri fay haritasındaki fay çizgisine bakarak, bu fayın üzerinde yapıların yer alıyor olmasının bilimsellik ve mühendislik açısından savunulacak bir yanı yoktur. Bu tür mühendislik ve bilim esasına dayanmayarak yapılan hatalı deprem tehlike değerlendirilmesi, riskin hatalı belirlenmesine; çok ciddi ekonomik mağduriyetlere ve gereksiz bütçe harcamalarına yol açar. Fayın üzerinde yapıların bulunmasından ziyade, deprem tehlike parametreleri açısından mühendislik ve bilimsel bir temelin olması önemlidir. O zaman yapıların üzerinde bulunduğu Manisa fayının 1) yıllık kayma hızı? 2) deprem tekrarlanma aralığı? 3) en son ürettiği deprem tarihi? 4) en son ürettiği maksimum deprem büyüklüğü? 5) en son depremden itibaren geçen süre? Depremin yüzey kırığı oluşturup oluşturmadığı? deprem kırığı üzerindeki maksimum yer değiştirme? Manisa fayının eğim açısına bağlı olarak kırığın nereden ana fay izinden itibaren ne kadar uzakta çıkacağı? Yaklaşık 2 bin yıl tekrarlanma aralığı olduğu düşünülen Manisa fayı üzerinde yer alan yapıların ekonomik ömrü içerisinde büyük deprem ile karşılaşma olasılığı nedir? bu sorular üzerinden ilerlersek hem bilimsel açıdan hem de mühendislik açısından doğru yanıtları bulabiliriz. Depremleri faylar üretir. Ancak depremleri Afet’e dönüştüren yıkımlar tamamen depreme dayanıksız ve mühendislik esaslı hizmet almamış binalardan kaynaklanır, yani bir depremde asıl can kayıplarına neden olan şey, fayın kırılması değil; dayanıksız yapılar, kötü malzeme, yanlış zemin seçimi ve denetimsizliktir. Tarihî derlemeler, Tarihsel depremler 1845 olaylarının Manisa Fayı segmentlerini kırmış olabileceğini ve iki segmentin birlikte kırıldığına dair kanıtlar sunduğunu bildirir; 1845 olayı özellikle son yüzey-kırılma olarak literatürde sıkça anılmıştır” dedi.